mercredi 20 novembre 2013

Ben hep tutkunun zamanı iҫinde yaṣıyorum

Ben hep tutkunun zamanı iҫinde yaṣıyorum (ҫünkü bir gün gelecek, uyandıǧımda A’yı düṣünmediǧimi artık saptamayacaǧım) ama, bu zaman ṣimdi aynı zaman deǧil, sürekli olmaktan ҫıktı*. Onunla ilgili ayrıntılar, bana söylediǧi sözler ansızın aklıma geliyor. Ӧrneǧin, Moskova Sirki’ne gittiǧini ve kedi eǧiticisinin ‘olaǧanüstü’ olduǧunu söylemesi. Bir an, onu gördüǧüm bir düṣten ҫıktıǧım sırada duyduǧum rahatlık gibi büyük bir rahatlıkla doluyor iҫim ve o zaman düṣ gördüǧümü unutuyorum. Bu, her ṣeyin yeniden düzeldiǧi ve ‘ṣimdi iyi’ olduǧu duygusu. Sonra, söylediǧi o sözlerin ҫoktan uzaklarda kalmıṣ ṣeylerle ilgili olduǧunu anlıyorum: Bir kıṣ daha geҫti, kedi eǧiticisi belki sirkten ayrıldı; ‘o olaǧanüstü’ sözünün artık güncelliǧi kalmadı.

*Hikâye zamanından, yani olandan –ama ne zaman kadar?– ṣimdiki zamana –ama ne zamandan bu yana?– geҫiyorum, daha iyi bir ҫözüm yolu bulunmadıǧı iҫin. Çünkü, A’ya olan tutkumun tam deǧiṣiminin gün be gün farkına varamıyor, sadece imgeler üstünde duruyor, ortaya ҫıkıṣ tarihi kesin olarak saptanamayan –tıpkı Tarihteki gibi– bir gerҫeǧin belirtilerini ayırıyorum.


Annie Ernaux

Yalın Tutku


Annie Ernaux


///





///






Aucun commentaire:

Enregistrer un commentaire