jeudi 15 octobre 2015

Bizi birbirmize sıkıca bağlayan tek şey bağlanma korkumuzdu (Haritasız Kentler - 24)

Bizi birbirmize sıkıca bağlayan tek şey bağlanma korkumuzdu. İkimiz de aşık olmaktan; buluşmadan hemen önce delicesine heyecana kapılmaktan; birlikteyken dünya nüfüsünun iki kişiden ibaret ve bunun gayet de yeterli olduğunu hissetmekten; en ufak temasla iҫimizin titremesinden; henüz hiҫ tanışmamışken birbirimizi tam da olduğumuz gibi hayal etmiş olmanın verdiği tuhaf sarhoşluktan nefret ediyorduk. Yanyana değilken, birlikte dillendirdiklerimizi, kaseti başa sarar gibi dinlemekten deBazı anlar vardı, geҫmişte yeterince sevilmemiş olmanın yarattığı duygusal boşluğu, tam da dolduğunda algıladığımız o anlar. Birbirimizi sevdiğimizi hissettiğimiz anlardı. O boşlukla tekrar yüzleşme riskinin yüze, bine, on bine katlandığı o anlardan ölesiye kaҫmak, hiҫbir zaman varolmadıklarını kabul etmek iҫin yanıp tutuştuğumuzda maalesef daha da yakınlaşırdık. İşte bu yüzden o gün sen gitmesen ben giderdim. Ben gitmesem başka bir gün sen giderdin. Belki aynı anda giderdik günün birinde. Haritasız bir şehirde bile bize söz geҫiren tek şey bağlanma korkumuzdu. Ne kadar korkuyorsak bağlanmaktan, o kadar bağlandık birbirimize. Yapılabilecek tek şey günlerce, aylarca, yıllarca ağlamaktı artık.


Binnaz Bulut 
Haritasız Kentler






/ / /







 Stuttgart 
September 2015 
photos taken by me