lundi 29 février 2016

Kendimle geçinir halimin içine iyice yerleşmek istedim (Haritasız Kentler - 28)


Istanbul - April 2016 photo credit : me 

///



Kit kayıplara karıştı. Beni mi bıraktı gitti yoksa herşeyi mi bilemiyordum. Dalgaların sesi bile bozuk çıkıyordu, bozuk kaset gibi. Kaldırımın kenarına oturmuş ağlarken biri omzuma dokundu. Dönüp baktığımda arkamda kimseyi göremedim. Sakince ağlamaya devam ettim. Ağladıkça neyin neye dönüştüğünü anlamak istiyordum daha çok. Zamanın sesini duyar insan ağlarken, sanki biri artık birşeyler söylüyormuş gibi gelir, işaretleri takip edip bir yere varmış gibidir sonunda. Ellerim ensemde, alnım dizlerimde dayalı, kaldırıma oturmuş güzel güzel ağlarken, yine biri omzuma dokunmuş gibi geldi. Dönüp baktım hemen, yine kimse yoktu. Taş meydanı gözlerimle tararcasına boynumu üç yüz  atmış derece döndürmeye bile tenezzül etmedim. Bıkkın, küskün, kendimle geçinir halimin içine iyice yerleşmek istedim. Tam gözyaşı ve sümüğün ışlattığı elimi çantamdan çıkardığım mendille temizlemeye karar vermiştim ki bir ses duydum tam omzuma dokunduğunu sandığım elin yönünden geldi. “Ne oldu sana Liv?” Kit’di.

Binnaz Bulut

Harıtasiz Kentler

Aucun commentaire:

Enregistrer un commentaire