/ / /
/ / /
Gazeteciler dış
dünyayla bağlantı kurmanız iҫin yazarlar. Bir iletişim kanalıdırlar. Ama yazar olan bir yazar farklıdır. Kurmaca
yazan herkes –diye
düşünür insanlar− yalnızdır. Belki bunun nedeni kurmacanın sadece başka insanın
sesiyle bağlantı kurmanızı sağlıyor gibi görünmesidir. Belki de okumanın yalnız bir eymel olmasıdır. Bizi diğer
insanlardan ayıran bir hobidir okumak.
Gazeteci,
hikayeleri araştırır. Yazar ise hayal eder.
İşin
garip yanı şu ki, bir romancının bu tek, yalnız sesi, bu güya yalıtılmış
dünyayı yaratmak iҫin diğer insanlarla geҫirmek zorunda olduğu süreyi bilseniz,
afallayıp kalırsınız.
Romanlarıma
“kurmaca” demek zor.
Yazmamın
sebebi, büyük ölҫüde, yazmanın beni haftada bir diğer insanlarla bir araya
getirmesiydi. Kitapları yayımlanmış bir yazarın, Tom Spanbauer’ın Perşembe
geceleri mutfak masasının etrafındda gerҫekleştirdiği bir atöyle ҫalışmasına
katılıyordum. O zamanlar, bütün arkadaşlıklarım fiziksel yakınlığa dayalıydı :
komşular ya da iş arkadaşları. Her gün onların yanında oturmaktan başka bir
şansınız olmadığı iҫin tanıdığınız insanlar.
Tanıdığım
en komik insan olan Ina Gerbert, insanın iş arkadaşlarını “uyduruk aile” diye
tanımlıyor.
Fiziksel
yakınlığa dayalı arkadaşlıklarda sorun gidici oluşlarıdır; bu arkadaşlıklar ya
ayrılır ya da kovulurlar.
Bir
edebiyat atölyesine katılana kadar arkadaşlık fikrinin ortak bir tutkuya
dayanabileceğini bilmezdim. Edebiyat. Tiyatro. Ya da müzik. Ortak bir hayal.
Değer verdiğiniz bu belirsiz, soyut beceriye değer veren insanlarla birlite
olmanızı sağlayan ortak bir arayış. Bunlar ayrılmaya ya da kovulmaya dayanıklı
arkadaşlıklardır. Bu hiҫ aksamayan, düzenli Perşembe gecesi sohbetleri yazmaktan
bir kuruş bile kazanmadığım yıllarda beni yazmaya teşvik eden yegâne şeydi.
Tom, Suzy, Monica, Steven, Bill, Cory ve Ricsk. Birbirimizi hırpalar ve
överdik. Ve bu bize yeterdi.
Dövüş
Kulübü’nün neden başarılı olduğuna dair en gözde teorim, ordaki hikâyenin
insanların bir araya gelmesi iҫin bir yapı sunmasıdır. İnsanlar bağlantı
kurmanın yeni yollarını görmek istiyorlar.
Kırkyama Yorgan Yapmanın Yolları, Ya-Ya
Kardeşliğin Kutsal Sırları ya da Talih
Kuşu gibi kitaplra bir bakın. Bunlar insanların bir araya gelmesi ve
hikâyelerini paylaşması iҫin bir yapı – yorgan dikmek ya da mahjong oynamak –
sunan kitaplardır. Bu kitapların hepsi ortak bir aktiviteyle birbirine bağlanan
kısa hikayelerden oluşur. Elbette, bütün bunlar kadın hikâyeleri. Erkeklerin toplumsal
etkileşimi iҫin ҫok fazla yeni model görmüyoruz. Spor var mesela. Ya da imece
usulü ev inşa etmek. Hepsi bu kadar. Hayır mi şer mi bilmem ama şimdi bir de
dövüş kulüpleri var.
Kurgudan
da Garip
Chuch
Palahniuk