Ipek'le kavgalarimizdan, daha dogrusu beni kapiya koymalarindan sonra onu bir daha gormemek karariyla donerdim Wannsee'ye. Odama kapanir, kendimi bir sure calismaya verirdim. Ama yalnizca bir sure. Kent yasaminin yorgunlugundan, gunluk dert ve aliskanliklardan kurtulup sakin dogaya siginmak icin ideal bir yer gibi gorunen Yazarlar Evi bir hapishane olur cikardi. Cevrede gidebilecegim ne bir kahve ne de bir sinema. Hatta alisveris yaptigim dukkanlar bile yuruyus uzakliginda degildiler. Ben de, ormanin icinden hizla gecen sari-kirmizi trene binip solugu Savignyplatz'daki kahvelerden birinde alirdim. Orada duyumsadigim yalnizlik odamdakinden farkliydi.
Nedim Gursel
Melek, Seytan ve Kominunist
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire