lundi 28 juillet 2014

Rêveusement conscients de nous-mêmes


*

*



My friend Beyza's legs - Toulouse - 2014
photo taken by me


La vraie vie n’est pas réductible à des mots prononcés ou écrits, par personne, jamais. La vraie vie a lieu quand nous sommes seuls, à penser, à ressentir, perdus dans les souvenirs, rêveusement conscients de nous-mêmes, des  moments infinitésimaux. C’est ce que disait Elster, ce qu’il répétait, de plus d’une façon. Sa vie se déroulait, disait-il, quand il était assis, les yeux fixés sur un mur nu, à penser au dîner.

Don DeLillo

Point Oméga

vendredi 18 juillet 2014

Gardını asla düşürmeyen Sally Hazlitt

Rebus önüne gecip durdu, neredeyse burun burunaydılar. “Kenny Magrath yaptı, Gavin. Ömrümde hiҫbir şeyden bu kadar emin olmadım.”
Öyleyse onu yakalarız.”
“Yakalayacak mıyız gerҫekten? Her zaman yapamıyoruz, sen de biliyorsun.”


Resepsiyondan geҫerlerken Rebus’un aklına Sally Hazlitt ve kendine uydurduğu yeni kimlik geldi; arkadaşlarından, ailesinden uzakta, hayatını hep hareket halinde geҫiren, kimseye güvenemeyen, bir yere yerleşemeyen, gardını asla düşürmeyen Sally Hazlitt.

Başkasının Mezarı
Ian Rankin 




Istanbul - somewhere behind Sultanahmet 
May 2014 
photos by me

*
*

mardi 1 juillet 2014

Ne zaman baṣkalarıyla olsam onlarla konuṣmak istemiyorum. (Haritasız Kentler 11)







Gare d'Austerlitz - Paris 
July 2014
photo taken by me





Cloître des Jacobins - Toulouse
July 2014 
photo taken by me


Ne zaman baṣkalarıyla olsam onlarla konuṣmak istemiyorum. Onları konuṣurken, gülerken, oturur kalkarken, gelir giderken; kısacası “yaṣarken” izlemek onlarla konuṣmaktan daha zevkli. Bana baktıkları anda kafamı ҫeviriyorum onları izlediǧimi farketmesinler diye. Fakat varlıǧımı farketmemelerini bir türlü baṣaramıyorum. Neden orada olduǧumu düṣünmemelerini de. Tek tesellim neden orada olduǧumu sormamaları. Bu gerҫekten güzel. Haritasız bir kentin iҫinden geҫen nehirleri önce göҫebe bir bedenin iҫinden geҫen damarlara, sonra da anlaṣılmaz bir ruhun iҫinden geҫen boṣluklara benzetmek iҫin orada olduǧumu söylemek zorunda kalmıyorum neyse ki. 

Binnaz Bulut 
Haritasız Kentler
 
*


*

ecetemelkuran.iletisim@gmail.com
ecetemelkuran.iletisim@gmail.com
Ne zaman baṣkalarıyla olsam onlarla konuṣmak istemiyorum. Onları konuṣurken, gülerken, oturur kalkarken, gelir giderken; kısacası “yaṣarken” izlemek onlarla konuṣmaktan daha zevkli. Bana baktıkları anda kafamı ҫeviriyorum onları izlediǧimi farketmesinler diye. Fakat varlıǧımı farketmemelerini bir türlü baṣaramıyorum. Neden orada olduǧumu düṣünmemelerini de. Tek tesellim neden orada olduǧumu sormamaları. Bu gerҫekten güzel. Haritasız bir kentin iҫinden geҫen nehirleri önce göҫebe bir bedenin iҫinden geҫen damarlara, sonra bir anlaṣılmaz bir ruhun iҫinden geҫen boṣluklara benzetmek iҫin orada olduǧumu söylemek zorunda kalmıyorum.