Kit’i en son
gördüğümde, yağmur sonrası
topraktan çıkan soluncanları izleyen bir kirpiyi sevmekle meşguldü. Kirpinin hiçbir
dikeni batmadı eline. Birlikte, kumsaldaki bir taşın üzerine yerleşmiş kamplumbağa ailesini izleyen kediyi bulmaya gittik. Ondan sonra da jiletin üstünden
geçen sümüklüböceği izleyen kertenkeleyi. “En sevdiğin rengi biliyorum,” dedim ansızın.
Tahta piknik masasının üzerine dirseklerini koyarak kavuşturduğu kollarının üzerine
yan koymuştu başını. Bu soruyu duyunca gözlerini yavaşça kapadı. Sümüklüböceğin
jiletin üzerinden geçişini seyretmeye devam ettim. Haritasız bir kentte her an fırtına kopabileceğini ve kıyafetlerimizin tamamen ıslanabileceğini ikimiz de tahmin edebiliyorduk.
Her an birbirimize sarılabileceğimizi de. Tam “kırmızı!” diye haykırdığım anda gök
patlarcasına gürledi. Duymadı.
Binnaz Bulut
Haritasız
Kentler
///
///
Istanbul - April 2016
photo credit : me