Geceye rengini verirdi sessizlik. Işıklar, dışarıdakiler ve içeridekiler olarak ikiye ayrılırdı. Herkes susmuş olurdu çünkü söyleyecekleri biterdi günün sonunda. Birbirlerini dinlemezlerdi zaten, ne diye konuşurlardı ki... Gece herkes sessizliği dinlediğinden birbirlerini de dinlemiş olurdu. Gece insanlarıysa radyolarda ve sokaklardaydı. Onlar, Bilge Karasu’nun dediği gibi, gecenin çukur yerleri doldurduğunu bilirlerdi. Kit’i en son gördüğümde yağmur sonrası topraktan çıkan soluncanları izleyen bir kirpiyi sevmekle meşguldü. O hep meşguldü, geceleri hariç. Geceleri o da sessizlikten gelen gece rengini görmek için otururdu pencerenin başına. Beni de çağırırdı yanına. Giderdim. Siyahın tonlarını seçmeye çalışırdık gökyüzünde. Bazen daha açık bazen daha karanlıktı siyah. Çok dikkatli bakardık biz gökyüzüne, o yüzden işaret ettiği yeri hemen görürdüm. İkimizin de göz rengi siyahtı, belki de o yüzden daha iyi görürdük gökyüzünü gece.
Binnaz Bulut
Haritasız Kentler
Movie : La Dolce Vita
///////////////////////////////
Melody Noir - ( Patrich Watson )
////////////////////////////////