Bilmediğim bir şehre
geldim ve kimseyi tanımıyorum. Burada da, her yerde olduğu gibi, sözcüklerin
dışında kalan bir dünya var. Dile getirilmeyenler neler ? Bekleyişler, bakışlar,
suskunluklar, dudak-yanak-kaş-göz-el-kol mimikleri... Sözcüklerden
uzakta, sadece sezginin
sessizlikte kendine bir yer bulması sayesinde iҫine
girilebilecek bir dünya var. O dünyayı anlatmak demek
söylenmeyeni söze dökmek ; susuşu konuşmak; beklemek yerine zamanla
ilişkiye geҫmek demek. Yeni bir şehri sözcük kullanmadan görmek mümkün. Birini sözcük
kullanmadan sevmenin mümkün olduğu gibi. "Sevmek" sözcüğünü bile
kullanmadan, hiҫbir sözcükten medet ummadan. Sözcüklerin dışında kalan dünya en
güvenli olanı ҫünkü anlatılamayacak, kimse tarafından bilinemeyecek ve dolayısıyla
hep saklı kalacak olan o. Sözcüksüz dünyada "yalnızlık" yok,
ҫünkü o da sadece bir sözcük. Zaman eki, dilek kipi kullanmaya gerek yok. Bekleyiş
ve suskunluğun hayatı güzel kılmaya yettiği yeni bir şehirde olmak, onunla
olmak.
Binnaz Bulut
Haritasız Kentler
IV. Mehmet
I. Mahmud
photos By Anna Knight in Sakip Sabanci Museum
Istanbul - August 2012
//
//
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire