dimanche 16 août 2015

Arzuladığı adamı, suyun bataklığa sızması gibi, yavaşҫa ele geҫirir







Ordu – Perşembe – Çeşmeönü

Ağustos 2015
(photo by me)



Ve birkaҫ yıl sönra Louis Aragon, Nancy’yi anlatan bir metinde (Le Con d’Irène), “arzuladığı adamı suyun bataklığa  sızması gibi yavaşҫa ele geҫiren” bu kadının dünyasına nasıl kapılıp sürüklendiğini şöyle anlatacaktır:

Kendini hiҫbir hazdan yoksun bırakmaz. Başkalarını da sevmez. Başkalarını hiҫbir zaman sevmemiştir. Çocukluğundan bu yana başkalarının ona düşman olduğuna inanmıştır. Onları, durdukları yerde unutur bazen. (...) Ağır ve hırҫındır. Tepeden bakar. Annesi işine karıştığında bakışları sertleşir. Erkekleri düşünür hep. Tüm zevkleri düşündüğü gibi. Erkeklerin sertliğine ve güzelliğine karşı duyarlıdır. Kolay değildir, gövdesini de örseletmez kolayca, ama iffetinden değil. Herkesle yattığı söyleniyor. Doğru degil bu. Uzun süre arzusunun iz bıraktığı erkegi özler. Öyle ansızın vermez kendini, fantaziden hoşlanmaz. Arzuladığı adamı, suyun bataklığa sızması gibi, yavaşҫa ele geҫirir.

Nedim Gürsel

Aşk Kırgınları 



Aucun commentaire:

Enregistrer un commentaire