Balkondan dışarı
bakarken Kit’i gördüğünü sandı Liv. Üzerine hiҫbirşey almadan hemen dışarı
fırladı. Merdivenleri inerken ayakları birbirine dolandı, az kalsın düşecekti. “Düşeyim,
hem daha hızlı inmiş olurum”, diye geҫirdi iҫinden. Apartmanın ağır kapısını
ahşap, dökük bir köy evinin kapını ҫeker gibi hiҫ güҫ harcamadan bir ҫekişte
aҫtı hızlıca. Kit’e benzeyen adam ortalarda yoktu. Kit’in sapmış olduğunu
tahmin ettiği sokağa girer girmez gördü onu, adam uzaktaki bir nokta kadar
küҫücük görünüyordu. “Bu sokak bu kadar uzun muydu?” , diye düşündü. Cebinden
şehrin haritasını ҫıkarıp bakmak iҫin dayanılmaz bir istek duydu iҫinde. Oysa
bu şehrin haritası yoktu. Havada bir
eylül gününün tuhaf uҫuk mavisi ve esintisi vardı. Dümdüzdü bu cadde, en ufak
bir tümsek bile yoktu üzerinde. Adamın gittiği yöne doğru koştukҫa adam sanki daha uzakta
kalıyordu. Nefes nefeseydi. Devam etti. Kan ter iҫinde kalmıştı. Adam şimdi
uzakta daha da küҫük bir nokta haline gelmişti. Sağ tarafından binarlar
geҫerken sol tarafından hiҫbirşey geҫmiyordu, bir deniz duruyordu orada.
Denizlerden bir deniz... Beyninin sağ ve sol tarafı gibi işliyordu Liv’in sağ
ve sol tarafı. Sağda zaman “şimdi” iken solda ise “önce”, “sonra” ya da ikisi
birlikteyidi. Görenler buna hiҫbir anlam veremezdi. Nefes alamayacak kadar
soluk soluğa kaldığında, durdu. Öne doğru eğilip elleriyle diz kapaklarının
hemen üzerine dokunurken ayakta duracak hali kalmadığını hissetti. Soluk
soluğayken böyle durmanın nefes almayı iyice zorlaştıracağını düşünüp doğruldu.
Sokaktaki adam ҫok uzakta bir noktaydı artık. Tam o anda “Yanlış sokağa saptın”
dedi arkadan gelen ses, “Ben diğer sokaktaydım.” Henüz kafasını ҫevirip bakmadan bildi kim
olduğunu, Kit’di bu. Sesini nerede olsa tanırdı.
Binnaz Bulut
Haritasız Kentler
Binnaz Bulut
Haritasız Kentler
"Japanese Nell"
Tokyo - August 2014
Tokyo - August 2014
photo taken and named by myself
*
*
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire